İrtibatı Koparmayalım!
ağzını toplamak deyimi
(genellikle buyruk biçimi kullanılır) söylemekte olduğu hoşa gitmeyecek sözleri, sövgüleri kesmek. örnek: Ağzını topla, yoksa toplatırlar.
- cavlağı soyulmak
- gık demek
- eksik olsun
- dişe dokunur
- çanak ağızlı
- arayıp soranı yok
- aşağıdan almak
- dolaba girmek
- besledik büyüttük danayı şimdi tanımaz oldu anayı
- bir numaralı
- ata nal çakıldığını görmüş kurbağa ayaklarını uzatmış
- payasa pirince giderken evdeki bulgurdan olmak
- aydan arı günden duru
- cana can katmak
- Allah aratmasın
- boyun borcu
- gözleri dolu dolu olmak
- kendini dev aynasında görmek
- gözden kaybolmak
- kan beynine çıkmak
- nane molla
- dili durmamak
- tercüman olmak
- ensesi kalın
- abuk sabuk konuşmak
- göt altına gitmek
- bir hal olmak
- bebeklik etmek
- attan inip eşeğe binmek
- arayıp sormak
- afur tafura gelmemek
- gemisi şapa oturmak
- gam yemek
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
Söylenecek sözü, gelecek haberi dikkatlice (beklemek).?Kulağınız kirişte olsun, ne duyarsanız iletin hemen.?
(genellikle buyruk biçimi kullanılır) söylemekte olduğu hoşa gitmeyecek sözleri, sövgüleri kesmek. örnek: Ağzını topla, yoksa toplatırlar.
bu bir büyük yitik ama, var iken yol açtığı bütün rahatsızlıklar da bitmiş oldu anlamında söylenir.
soyunun özelliklerini taşımak, soyuna benzemek, örnek: Çocuk damarına çekmiş, eli pek sıkı.
(1) önceden güçlüğünü düşünemediği ya da isteği dışında olarak, sıkıcı, üzücü, sıkıntı verici bir işle uğraşmak zorunda kalmak. (2) istemediği halde sıkıntılı bir duruma düşmek. örnek: Kalk gidelim, yoksa başımız derde girecek.
uygun olmayan davranışlar için, 'uygun mu?', 'yerinde mi?', 'yakışık alır mı?', 'uygun olmaz', 'yakışık almaz' anlamında kullanılır, örnek: Şimdi bunu söylemenin alemi var mı?
çok güç bulunan, bir eşi daha olmayan, üstün değerde bir kişi ( ya da şey) değil ya! anlamında söylenir. '
(1) Kaygılanmak. (2) Öğrenmek, anlamak isteği taşımak.?Merak etmeye başladım, bu saate kadar gelmeliydiler.?
(1) Oturulan bir yerde oturacak yer kalmadığı için oturamamak.
Örnek: Salon dolmuş, çoğu ayakta kalmıştı.
(2) Oturulacak yer olduğu halde ayakta beklemek.
Örnek: Müdür, 'lütfen buyurun, ayakta kalmayın' deyip yer gösterdi.
(3) (yapı) yıkılmamak, çökmemek.
örnek: Mimar Sinan'ın yapıları yüzyıllardır oldukları gibi ayakta kalmıştır.
(4) Mec. (kişi) birçok acıya, sıkıntıya karşın gücünü yitirmemek.
Örnek: Böyle ayakta kalmak büyük istençle olur.
Verilen bir öğüdü, bir sözü tutmak, davranışlarını buna uydurmak.?Sözümü dinleseydin başına bunlar gelmezdi!?
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.